Görüntüleme (gezinme ile): 171 -- Görüntüleme (arama ile): 7 -- IP: 34.201.69.22 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Mustafa Kemal Atatürk'ün Batılılaşma Hakkındaki Düşünceleri

Yazarlar
Mesut Erşan

Dergi Adı
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

Cilt
Aralık 2006, Cilt 8, Sayı 3, ss. 40-50

Anahtar Kelimeler
Atatürk ; Batılılaşma ; Çağdaşlaşma

Özet
Osmanlı Devletinin son iki yüz yıllık döneminde devleti kurtarma çabaları içinde en dikkat çekici fikir akımı “batıcılık” olmuştur. Özellikle Cumhuriyetin laboratuarı olarak görülen Meşrutiyet devri fikir tartışmaları ortamında yetişen Mustafa Kemal Atatürk'te batılılaşma fikri, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından itibaren çağdaslaşmanın, çağdaş bir devlet ve toplum olmanın temelini oluşturmuştur. Öncelikli hedef olan Anadolu'nun isgalden kurtarılması sonrasında ve Lozan'da bir barış antlaşmasının imzalanması ile birlikte, süratle inkılaplara girişilmiş, yeni devletin batılı anlamda modern, çağdas bir devlet olması için 1924 Anayasası, Türkiye Devletinin ikinci anayasasıdır. Anayasa, altı bölüm halinde 105 maddeden oluşmaktadır. 1924 Anayasası kamu hak ve özgürlüklerine fazla yer ayırmaması gibi bazı eksikliklerine karşın modernleşme bakımından önemli parametrelere sahiptir. Bunlar, yasallığa verdiği önem, herkesi vergi veren bir insan yapma hedefi, meşruiyetin millete dayandırılması ve TBMM'yi siyasal hayatın merkezine koyması biçiminde sıralanabilir.İmparatorluktan intikal eden bütün kurumlar terk edilerek yerlerine çağdas kurumlar oluşturulmuştur. Bu amaçla gerçeklestirilen devrimlerin hepsi Türk toplumunu batı toplumları gibi çağdaş ve modern bir toplum haline getirmeyi amaçlamaktaydı. Bu devrim hareketleri içinde temel hareket noktası ise hemen daima Batılılaşma fikri olmustur. Ancak Mustafa Kemal, pek çok reformcudan farklı olarak salt bir modernleşmeden ziyade, toplumun ve devletin yapısında temelden değişikliklerin zorunlu olduğuna inanmış, “kültür” ve “medeniyet” tartışmalarını bir yana bırakarak batı medeniyetinin bir bütün olarak alınmasından yana olmustur.

Başlık (Yabancı Dil)
The Thoughts of Mustafa Kemal Atatürk About Westernization

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Atatürk ; Westernization ; Modernization

Özet (Yabancı Dil)
The most striking one among the attempts aiming at the recovery of the Ottoman Empire in the last two centuries is that of the idea of “westernization”. The idea of westernization adopted by M. Kemal Atatürk, in particular, who was brought up in an invirenmont of intellectual discussions of the Second Constitutional Era, sometimes regarded as the laboratuary of the Republican Era, consituted, starting from the establishment of the Turkish Republic, the basis of the attempts of modernization and of creating a modern state and a society. The first steps to be taken to this end were the expulsion of the occupants from the country and to sign a perminent peace treaty in Lausanne. Soon afterwards, new revolutions were undertaken hastily and, in order to modernize the state, the old institutions inherited from the Ottoman Empire were replaced by contemporary bodies and organizations. All the revolutions undertaken in this direction intended to transform the Turkish society and create a modern society on the model of Western equivalents. The driving force behind, however, has always been the idea of westernization. Mustafa Kemal differed from many other reformers in the sense that he conceived the idea of modernization as the radical transformation of the state and society and believed that the western culture, putting aside all the debates over the concept of civilization, should be adopted as whole.