Görüntüleme (gezinme ile): 8 -- Görüntüleme (arama ile): 2 -- IP: 98.84.25.165 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Cognitive Classification of Legal Principles : a New Approach to International Legal Training

Yazarlar
Turgut Cankorel

Dergi Adı
Ankara Law Review - ALR

Cilt
2008, Cilt 5, Sayı 2, ss. 153-200

Anahtar Kelimeler
Cognitive theory ; legal expertise ; classification ; legal method ; international legal education ; legal principles

Özet
There is an uneasy relationship between the rigid classification of legal doctrines and the increasing market demand for adaptable legal thinking. To help reconcile this stress point, this article proposes placing more emphasis on “legal principles” as a tool in modern legal training. First, it shows the “portable” quality of legal principles by focusing on their common presence across doctrines, jurisdictions and legal professions. Second, it draws on the “cognitive theory of expertise” in order to show that lawyers think by “chunking” their knowledge at various levels of abstraction, and that each “legal principle” falls somewhere along this continuum of chunking. As a result, legal principles can have their own classification system, similar to existing doctrinal classifications but more practical in today's competitive world due to their “portable” nature.

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Kognitif teori ; hukukta uzmanlık ; sınıflandırma ; hukuk yöntemi ; uluslararası hukuk eğitimi ; hukuk ilkeleri

Özet (Yabancı Dil)
Hukuk doktrinlerinin katı sınıflandırması ile modern küresel piyasada talep edilen uyarlanabilir hukuksal düşünce arasında gergin bir ilişki bulunmaktadır. Bahse konu çelişkiyi gidermek amacıyla bu makalede, bir modern hukuk eğitim aracı olarak “hukuk ilkeleri” üzerinde daha fazla durulması önerilmektedir. Bu bağlamda ilk olarak hukuk ilkelerinin doktrin, yargı yeri ve meslek gözetilmeksizin uygulanılabilirliği ve dolayısıyla bu ilkelerin “taşınabilirlik” özelliği öne çıkarılmaktadır. İkinci olarak, “kognitif uzmanlık teorisi”ne dayanarak, avukatların değişik derinliklerdeki bilgilerini bir nevi “harmanlama” yöntemine dayandırarak kullandıklarını ve aslında her bir hukuk ilkesinin bu süreç içinde belli bir “harmanlama” noktasına denk geldiği önerilmektedir. Sonuç olarak, hukuk ilkelerinin “harmanlama” teorisi çerçevesinde kendilerine ait bir sınıflandırma sistemine sahip olabileceği, hatta bu hukuk ilkelerinin “taşınabilirlik” özellikleri sebebiyle mevcut doktrin sınıflandırmasından daha pragmatik bir nitelikte olabileceği savunulmaktadır.