Görüntüleme (gezinme ile): 22 -- Görüntüleme (arama ile): 31 -- IP: 44.197.111.121 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Türk Hukukunda Anayasa Mahkemesi Kararlarının Geriye Yürümezliği Sorunu

Yazarlar
Mustafa Babayiğit

Dergi Adı
Türkiye Barolar Birliği Dergisi

Cilt
Mayıs-Haziran 2016, Sayı 124, ss. 183-220

Anahtar Kelimeler
Anayasa Mahkemesi ; İptal Kararları ; Kazanılmış Haklar ; Geriye Yürürlük ; Kesinlik ve Bağlayıcılık

Özet
Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaktaki temel amaç, anayasaya aykırı olan yasaların bir an önce uygulanmasına son verilmesidir. Dolayısıyla açıkça Anayasa’ya aykırı olan bir kanununu uygulanması nedeniyle bireysel kazanılmış hakların ortaya çıkabilme ihtimali olduğu kadar, bireylerin temel haklarının çok ciddi zarar görmesi, ihlal edilmesi de gündeme gelebilir. Mesela bir meslek grubunun resen emekliliğe sevk edilmesini öngören kanun sonradan iptal edilmiş olsa bile hüküm ve sonuçlarını doğurduğu için iptal kararının bir anlamı olmayacaktır. Aynı şekilde ölüm cezalarının yerine getirilmesi ya da devletleştirme gibi konuları düzenleyen yasalar iptal edilseler bile, uygulandıkları süre içinde doğurdukları sonuçları sonradan giderme olanağı yoktur. Bu noktada Anayasa’nın 153’üncü maddesindeki “İptal kararları geriye yürümez” kuralının, temel hak ve özgürlükleri korumak ve hak ihlallerinin gidermek gibi bir fonksiyona sahip anayasa yargısındaki yerinin yeniden irdelenmesi gerekir. Geriye yürümezlik kuralı-nın, yalnız söze bağlı kalınarak yorumlanması hukuk devleti ilkesine ve bu ilke içinde var olan adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı sonuçlar verebileceği gibi itiraz yoluyla yapılacak denetimin amacına da ters olduğu aşikârdır. Bu noktada Anayasa Mahkemesinin iptal kararları-nı geriye yürümemesinin temel gerekçesi olarak kazanılmış hakların korunması ile hukuki güvenlik ve istikrar ilkesi olmakla birlikte bu gerekçeler yasama organını bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal eden, onlara telafisi imkânsız zararlar veren yasalar yapmasına imkân vermez. Burada Anayasa yargısını temel fonksiyonlarını da etkin bir şekilde yerine getirebilmesi bakımından Anayasanın temel ilklerine aykırılık taşıyan Anayasanın 153’üncü maddesinin bir an önce değiştirilmesi ve bu noktada Anayasa mahkemesinin bu emredici hükmün yıkıcı etkilerini ortadan kaldırma adına iptal kararlarının hangi koşullarda geriye yürüyeceğinin soyut ve somut norm denetimi bakımından ayrı ayrı ele alınması gerekir.

Başlık (Yabancı Dil)
The Problem of Non-Retroactivity of Rulings of the Constitutional Court Under Turkish Low

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
The Constitutional Court ; Annulment Decisions ; Vested Rights ; Retroactivity ; Accuracy And Bindingness

Özet (Yabancı Dil)
The basic aim in appealing to the Constitutional Court is to immediately end the application of unconstitutional statutes. Therefore, it may be in question for the possibility of occurrence of the individual vested rights due to the implementation of an unconstitutional law, or for the destruction or violation of individual fundamental rights. For example, even if a law envisaging the obligatory retirement of a professional occupational group was cancelled, the cancellation would have no meaning as its own provisions and consequences had come out. Likewise, even if the laws about the fulfillment of a death penalty or about regulating the issues such as nationalization were cancelled, there would no possibility to remove the results they had caused during their implementation. In this context, we should discuss again the place of the rule in Article153 of the Constitution “annulment decisions are not retroactive” within the constitutional jurisdiction which has the function to protect the fundamental rights and freedoms and to eliminate the violations. It is clear that the interpretation of the principle of retroactivity as remaining unfulfilled may cause the results against the principles of the state of law and the principles of justice and equality ; and is contrary to the objective of the control to be conducted through contention of unconstitutionality. Although the leading motive of retroactivity of annulment decisions of the Constitutional Court is the legal security and stability principle and to protect the vested rights, this motive doesn’t allow the legislature to make laws violating the fundamental rights and freedoms of individuals and causing irreparable harms. For the Constitution jurisdiction to fulfill its main functions effectively, it is necessary to change Article 153 of the Constitution, which is contrary to the basic principles of the Constitution ; and the Constitutional Court should discuss the conditions under which annulment decisions are retroactive in terms of abstract and concrete norm control in order to eliminate the destructive efects of this mandatory rule.