Görüntüleme (gezinme ile): 8 -- Görüntüleme (arama ile): 2 -- IP: 216.73.216.118 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Türk Hukukunda Üçüncü Kişi Yararına Sözleşme ve Hukukî Niteliği Konusunda Bir Değerlendirme

Yazarlar
Ayşen Çilenti Konuralp

Dergi Adı
Türkiye Barolar Birliği Dergisi

Cilt
Ocak-Şubat 2020, Sayı 146, ss. 153-185

Anahtar Kelimeler
Üçüncü Kişi Yararına Sözleşme ; Vaadettiren ; Vaadeden ; Lehdar ; Nispilik ; Def’i ; Müteselsil Alacaklılık ; İfa Yardımcısı

Özet
Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 129 hükmünün temel norm olarak düzenlediği üçüncü kişi yararına sözleşme, vaadeden ve vaadettirenin lehdar yararına bir edim yükümlülüğü kararlaştırıldığı sözleşme türünü ifade eder. Bu sözleşme türü lehdara alacak hakkı kazandırılıp kazandırılmaması ayrımı bakımından eksik ve tam üçüncü kişi yararına sözleşme olarak adlandırılır. Eksik üçüncü kişi yararına sözleşme bir ifa modalitesi belirlenmesi sayılmakla birlikte, tam üçüncü kişi yararına sözleşme, sözleşme tarafları dışında bir üçüncü kişinin alacak hakkı kazanıyor olması dolayısıyla nispilik ilkesine aykırılık teşkil eder. TBK madde 129 hükmünün yetersiz bir düzenleme olması nedeniyle, sözleşmenin kuruluşu, katılanların nitelikleri, lehdarın hak kazanımı, tarafların birbirlerine ve lehdara karşı ileri sürebilecekleri def’i ve itirazlar, lehdar ile vaadettiren arasındaki alacaklılık ilişkisi, lehdarın alacak hakkının kabulü, reddi ve hakkın geri alınması, borca aykırılık halinde seçimlik hakların durumu gibi çözüme kavuşması gereken sorunlar mevcuttur. Bu çalışmanın amacı, bu sorunları tespit etmek ve öğretideki görüşler ışığında çözüm önerileri sunmaktır.

Başlık (Yabancı Dil)
An Assessment on Contract in Favour of Third Parties and Its Legal Character Under Turkish Law

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Contract in Favour of Third Parties ; Promisee ; Promisor ; Beneficiary ; Doctrine of Privity ; Plea ; Joint Credit ; Auxiliary Persons

Özet (Yabancı Dil)
: Contract in favour of third parties, which is regulated by the fundamental norm of 129th article of Turkish Code of Obligations (TCO), refers to a contract by which the promisor and the promisee agreed on a performance to a non-contracting third party. This contract is called as fictitious or genuine contract in favour of third parties depending upon whether the third party is entitled to a real claim from the contract. While the fictitious contract in favour of third parties is solely an agreement of the parties on the modality of the performance, genuine contract in favour of third parties is an exception to the doctrine of privity since it entitles a claim to a noncontracting third party. Due to the inadequate nature of Article 129 of TCO, matters like establishment of the contract, qualifications of the parties, entitlement of the third party, objections that the parties direct to each other, the relation of the claims of the promisee and the third party, third party’s recognition and refuse of the claim, annulment of the claim, rights of the parties in case of breach of the contract bring out many legal controversies to solve. This study aims to determine these controversies and to offer solutions in the light of the doctrine.