Görüntüleme (gezinme ile): 4 -- Görüntüleme (arama ile): 1 -- IP: 216.73.216.19 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Karşılaştırmalı Hukuka Göre Birlikte Velayet Kararlarında Hakimin Dikkate Alabileceği Bazı Esaslar ve Türk Hukukunda Uygulanabilirliği

Yazarlar
Özge Bölükbaşı

Dergi Adı
Türkiye Barolar Birliği Dergisi

Cilt
Kasım-Aralık 2021, Sayı 157, ss. 317-359

Anahtar Kelimeler
Birlikte (ortak / müşterek) Velayet ; Çocuğun Yüksek Yararı ; Birlikte Velayet Anlaşması

Özet
Hukuk tarihine bakıldığında, uzun yıllar velayette baba hakimiyetinin sürdüğü görülmektedir. Ancak toplumların gelişmesi, kadının ve çocuğun toplumdaki rollerinin değişmesiyle birlikte, önce ananın, ardından da çocuğun üstün yararı gözetilerek, her iki ebeveynin de velayette söz sahibi olması mümkün hale gelmiştir. Bu süreç karşılaştırmalı hukukta, özellikle ana ve babanın çocuk üzerinde eşit haklara sahip olması bakımından, uzun bir zamana yayılmaktadır. Evlilik birliği içinde velayetin birlikte kullanılmaya başlaması daha eski tarihlerde gerçekleşirken, evlilik birliğinin sona erdiği hallerde ya da evlilik dışı ilişkilerde birlikte velayete imkan tanıyan düzenlemelerin aşama aşama, günümüzdeki halini aldığı söylenebilir. Bu anlamda birlikte velayetin kabul edildiği ilk ülke, 1973 yılında Indiana eyaleti olmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri’dir. Ancak birlikte velayetin yaygınlaşması 1990’lı yılların sonlarından itibaren başlamıştır. Ülkemizde de evlilik birliği içinde birlikte velayet uzun yıllardır uygulanmaktadır. Evlilik birliğinin sona erdiği hallerde ise birlikte velayet kararları, 2016 yılından itibaren, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 7 No’lu Protokol’ün “eşler arasında eşitlik” başlıklı 5. maddesinin kabulüyle beraber verilmeye başlamıştır. Buna rağmen yasal bir düzenleme mevcut değildir. Dolayısıyla kanun koyucunun birlikte velayet kurumunu ve birlikte velayet kararlarında dikkate alınması gereken hususları bir an evvel açıklığa kavuşturması, buna bağlı olarak da TMK’nın velayet hükümlerinde birlikte velayete ilişkin revizyona gitmesi gerekir. Bu nedenle çalışmamızda, karşılaştırmalı hukukta esas alınan hususlar ve bu hususların Türk hukukunda uygulanabilirliği konusu ele alınmaktadır.

Başlık (Yabancı Dil)
Some Principles That the Judge May Consider in Decisions on Joint Custody According to Comparative Law and Their Applicability in Turkish Law

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Joint Custody ; The Best Interest of the Child ; Joint Custody Agreement

Özet (Yabancı Dil)
: In our Civil Code, the benefits of the child are taken as a basis while making regulations on custody. Despite this, according to the article 336 / 1 of the Turkish Civil Code, custody is used together and equally by the mother and the father only while the marital union continues. In cases where the marriage union ends or in extramarital relationships, there is no clear regulation regarding joint custody. Therefore, the issue of the applicability of joint custody has been on the agenda in our country for many years. As of 2016, it is seen that the Supreme Court has started to make positive decisions regarding joint custody. The legal basis of the decisions is the 5th article of the Additional Protocol No. 7 to the ECHR. Because the article in question contains the provision that the spouses have equal rights over their children after the marriage union ends. According to art. 90 / 5 of the Constitution considering that the international conventions to which we are a party are accepted by law, it becomes possible to make a joint custody decision according to the aforementioned provisions of the Convention. While the number of decisions regarding joint custody is increasing day by day, it is not clear whether joint custody will be applied as a rule or exception in our country, and which principles will be taken into account in the decisions to be made accordingly. In our study, solutions are sought for these problems that cause controversy.