Görüntüleme (gezinme ile): 89 -- Görüntüleme (arama ile): 1 -- IP: 3.129.218.223 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Nezihe Meriç’in İlk Dönem Öykülerinde Kadın Bakış Açısı

Yazarlar
Lerzan Gültekin

Dergi Adı
Atılım Sosyal Bilimler Dergisi

Cilt
2011, Cilt 1, Sayı 2, ss. 67-78

Anahtar Kelimeler
Cinsellik ; özgür kadın ; Fallosentrik / fallogosentrik ; ikili karşıtlıklar ; kadın dili

Özet
Bu makalenin amacı Nezihe Meriç’in ilk dönem öykü kitaplarından seçilmiş olan beş adet öyküsünde kadın ve kadın bakış açısını feminist kuramlar çerçevesinde incelemektir. Meriç’in 50’li ve 60’lı yıllarda yazdığı bu öykülerde kadınlar o yılların ataerkil yapısı içinde, eğitimli bile olsalar geleneksel değerlerle yetiştikleri için kendilerini baskı altında ve yalnız hissederler. Ancak, tüm yalnızlıklarına karşın içinde yaşadıkları düzeni sürekli sorgularlar ve onların birer birey olmalarına izin vermeyen ataerkil düzenin geleneklerini ekonomik ve cinsel özgürlüklerini elde ederek birey olup yıkmaya çabalarlar. Ancak 70li 80li yıllardaki kadın yazarların yapıtlarında görülebilen, bireyselleşmiş, cinselliğini yaşayan “özgür kadın” prototipini çağrıştıran bu öyküler, Meriç’i bu konuda öncü bir yazar konumuna getirirken, onun, kadının bireyselleşmesi için, geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin her iki cins için açısından sorgulanması gerektiğinin bilincinde olduğunu gösterir. Ayrıca, Meriç, ataerkil düzenin kuralcı, fallosentrik dilini, kullandığı dil ve yazım teknikleriyle de alt üst etmiştir. Bu, onu öncü yapabilecek bir başka özelliğidir. Postmodern sayılabilecek, avant-garde yazım teknikleri, dilinin şiirselliği, müzikalitesi, ritmik oluşu, iç monolog tekniğiyle bilinç akımını andıran anlatımı, ve öykülerinin daha çok ruhsal çözümlemelere dayanan ucu açık öyküler oluşu, Meriç’in anlatımının ve dilinin Fransız feminist kuramcılarının ortaya attıkları “kadın dili” ni çağrıştırdığı için, öyküler, Cixous, Kristeva ve Irigaray’ın kuramları ışığında incelenmiştir.

Başlık (Yabancı Dil)
Female Perspective in the Early Short Stories of Nezihe Meriç

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Sexuality ; independent woman ; phallocentric / phallogocentric ; binary oppositions ; ecriture feminine

Özet (Yabancı Dil)
The aim of this study is to analyze the status of woman and the female perspective in the five early short stories by a renowned, Turkish woman writer, Nezihe Meriç. Living under the oppression of the conventions of Turkish patriarchy in the 50s and 60s, the women in these stories always feel oppressed and lonely. However, despite their loneliness and despondence, they keep criticizing the existing system to subvert the patriarchal conventions which hinder them from becoming individual selves and fight to gain their economic and sexual liberation to become individuals. Meriç’s short stories connote the “independent woman” who has gained her individual and sexual freedom as a prototype of the 70s and 80s in the works of the famous women writers of the period which shows that Meriç consciously questions conventional gender roles of both sexes that hinder women’s independence and individuality. However, Meriç subverts the Phallocentric, linear, language of the patriarchal system through her narrative techniques and fluid language as well. Her experimental narrative is like postmodern texts with some avant-garde techniques, for it consists of a musical, rhytmical and rather poetical language with so many gaps and ellipses, frequent use of interior monologue which recalls the stream-of-consciousness technique, together with open-endings based on the psychological state of the characters. Since, her language connotes the concept of a “feminine language” put forward by the French feminists against the phallocentric, phallogocentric language of patriarchy, the stories have been analyzed under the light of the theories and views of Cixous, Irigaray and Kristeva.