Görüntüleme (gezinme ile): 21 -- Görüntüleme (arama ile): 10 -- IP: 18.221.42.164 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Kamu Alacaklarının Tahsili Hukukunda İhtiyati Haciz Müessesesi ve İhtiyati Hacze Karşı Açılan Davalarda İdari Yargı Yerlerince Verilen Kararların Uygulanması

Yazarlar
Serdar Yılmaz

Dergi Adı
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Cilt
2012, Cilt 61, Sayı 4, ss. 1437-1503

Anahtar Kelimeler
Kamu alacaklarının tahsil usulü ; kamu icra hukuku ; vergi icra hukuku ; kamu alacağı ; ihtiyati haciz ; ihtiyati haciz işlemine dava açılması ; idari yargı kararlarının uygulanması

Özet
Kamu hizmetlerinin finansmanının sağlanması bakımından, kamu alacaklarının zamanında ve eksiksiz olarak tahsil edilmesi büyük önem taşımaktadır. Nitekim, kamu alacaklarının tahsili hukukunda, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülebilmesi açısından vazgeçilmez bir rol üstlenen bu alacakların tahsili amacıyla, idareye birçok “ayrıcalık” tanınmakta ; bu kapsamda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da, kamu alacaklarını güvenceye almaya yönelik bazı tedbirlere yer verilmektedir. Makalemizin konusunu oluşturan “ihtiyati haciz” müessesesi de, anılan güvence önlemleri arasında yer almaktadır.Kamu alacağının tahsilini güvence altına almak amacıyla, kanunda belirtilen sebeplere dayanılarak, kamu borçlusunun bazı mal, alacak ve haklarına, önceden ve geçici olarak, idari bir kararla el konulması olarak tanımlanabilen “ihtiyati haciz” ; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen “ihtiyati haciz”den farklı olarak, idari kararla gerçekleştirildiğinden, kamu borçlusunun mülkiyet hakkının, “idari işlem” ile sınırlandırılması sonucunu doğurmakta ; bu nedenle, Anayasa'da öngörülen, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasının hukuksal rejimi bakımından sorgulanmayı hak etmektedir. Diğer taraftan, ihtiyati haciz işlemine karşı açılan idari davalarda verilen kararların uygulanması bakımından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan, “(…) ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.” yolundaki hüküm nedeniyle ; idarenin tek yanlı iradesiyle tesis etmiş olduğu ihtiyati haciz işleminin, idari yargı yeri tarafından verilen iptal kararına rağmen etkisini sürdürmesinin olanaklı ve hatta zorunlu kılınmış olmasının, Anayasanın, yargı kararlarının “derhal” uygulanması kuralını getiren 138. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, “adil yargılanma hakkı”nı düzenleyen 6. maddesi başta olmak üzere, Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili diğer hükümleri açısından da, çeşitli boyutlarıyla irdelenmesi gerekmektedir.İşte bu çalışmada da, bir yandan, kamu alacaklarının tahsili hukukunda kamu alacağını güvence altına almaya yönelik önlemlerden biri olan “ihtiyati haciz” müessesesinin bizatihi kendisinin ; diğer yandan ise, ihtiyati hacze karşı açılan davalarda idari yargı yerlerince verilen kararların uygulanması rejimin, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi karşısındaki durumu ele alınarak, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun konuyla ilgili hükümlerinin, yıllardır gözden kaçan bir Anayasa'ya aykırılık sorunu teşkil edip etmediği hususu tartışılmaktadır.

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Procedure of collection of public claims ; public enforcement law ; tax enforcement law ; public claim ; precautionary seizure ; to sue against act of provisional seizure ; execution of administrative court decisions

Özet (Yabancı Dil)
Collection of public claims timely and absolutely is of great importance as for the financing of public services. In fact, in the collection of public claims law, for the purposes of the collection of these claims which bear an indispensable role for the proper execution of public services, many “privileges” are attained to the administration ; in this context, various measures are included to ensure public claims in the Procedure of Collection of Public Claims Code numbered 6183. Institution of “precautionary seizure”, which constitute the subject matter of our article is among the aforementioned assurance measures too. “Precautionary seizure”, that can be defined as, in advance and temporarily attaching public debtor's certain goods, assets and rights, with an administrative decision due to the reasons stated in the code in order to ensure the collection of public claims ; deserves to be questioned in terms of the legal regime of restriction of fundamental rights and freedoms, provided in the Constitution, since it is distinct from the “precautionary seizure” issued in the Execution and Bankruptcy Code numbered 2004, as it is performed with an administrative decision, resulting in limiting the public debtor's right to property with an “administrative decision”.Here, this article evaluates the position of two issues namely the institution of “precautionary seizure” itself which is one of the assurance measures for the ensurance of public claims in the collection of public claims law on the one hand and the regime of execution of the decisions given by the administrative courts in the cases against precautionary seizure on the other hand, within the framework of the provisions of the Constitution and the European Convention on Human Rights ; by questioning whether the relevant provisions of the Procedure of Collection of Public Claims Code numbered 6183 and the Procedure of Administrative Justice Code numbered 2577 emerge an overlooked problem of Unconstitutionality for years.