Görüntüleme (gezinme ile): 6 -- Görüntüleme (arama ile): -- IP: 3.145.166.7 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Modeling Land Use / Land Cover Conversion Risk

Yazarlar
Mehmet Akif Erdoğan, Hayriye Eşbah Tunçay, Süha Berberoğlu

Dergi Adı
A | Z ITU Journal of the Faculty of Architecture

Cilt
2013, Cilt 10, Sayı 2, ss. 67-80

Anahtar Kelimeler
Risk modeling ; Land use / cover change ; Big Meander Basin

Özet
Unsustainable conversions of land use and cover constitute the biggest threats to world’s ecosystems, therefore, understanding the past and future changes are critical in sustainable landscape planning. This study aims to generate a risk model of land use / land cover (LULC) conversions at a watershed scale. Big Meander Basin in Aegean Region of Turkey is the case study area. There are four analytical steps in the present work ; (i) detecting LULC change in the basin between 1986 and 2002, (ii) generating a risk map of LULC conversions until 2002 (iii) determining the probable LULC conversions in the future, and (iv) generating an inclusive risk map by overlaying the up to date and probable LULC conversion risk maps. The results of the classifications demonstrated an increase of Water surfaces, Maquis, Fruit Orchards, Urban areas, and Bare soil areas. Meanwhile, Croplands and Forests decreased. The most critical conversions occurred in the form of agricultural intensification on wetland ecosystems. Also, the diminishing quality in the vegetation structure is requiring attention. LULC conversion risk analysis not only displayed the areas with high change risk but also displayed the priority areas for the protection, restoration and planning. Thus, this information can be used for generating more effective land use decisions especially at the urban rural interface.

Başlık (Yabancı Dil)
Alan Kullanımı / Arazi Örtüsü Değişim Riskinin Modellenmesi

Özet (Yabancı Dil)
Ekolojik açıdan sürdürülebilir olmayan alan kullanımı / arazi örtüsü değişimleri dünya genelinde ekosistemleri tehdit eden unsurlar arasında yer almaktadır. Bu sorunla etkin şekilde baş edebilmek ve uygun planlama ve yönetim kararları alabilmek için peyzajda olan değişimlerin tespit edilmesi ve ileriye dönük modellenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada Ege Bölgesi’nde yer alan Büyük Menderes Havzasında alan kullanımı / arazi örtüsü (AKAÖ) değişimleri riskinin modellenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, AKAÖ değişimlerini bir ekolojik risk göstergesi olarak ele alması ve geleceğe yönelik değişim olasılığında AKAÖ’lerinin birbirlerine olan mesafelerini hesaba katan bir yaklaşımla geliştirdiği model ile özgündür. Çalışmada 4 analitik yaklaşım takip edilmiştir : (i) Havzadaki AKAÖ değişimlerinin 1986 ve 2002 yılları arası için tespiti, (ii) 2002 ye kadar olan değişimlerin risk haritasının oluşturulması (iii) gelecekte muhtemel AKAÖ değişimlerinin risk haritasının oluşturulması and (iv) bu iki haritanın çakıştırılması ile daha kapsamlı bir risk haritası elde edilmesi. Sonuçlar havzada 16 yıllık periyotta kentsel alanların, maki alanlarının, meyve bahçelerinin, su yüzeyleri ve sulak alanların ve ayrıca boş toprak ve kayalık alanların arttığını göstermiştir. Tarla tarımı yapılan alanlar ve ormanlarda bir azalma olmuştur. Tarımsal kullanımların sulak alanlar üzerinde yaptığı değişim dikkate değerdir. Sonuçlar aynı zamanda bitki dokusunda genel bir cılızlaşma süreci yaşandığını göstermiştir. Bunun sonucu bir takım orman alanları makilik dokusuna, bir grup makiliklerde otsu açıklıklara dönüşmüştür. Bu tür dönüşümler ekosistemlerin işleyişleri konusunda sürdürülebilir olmayan sonuçlar doğurabilmektedir. Çalışmada öne çıkan bir diğer konu ise Havza Yönetim Planı ve Çevre Planı gibi girişimlerde, peyzajda bu sözü geçen değişimlerin dikkate alınmadığı ve dolayısı ile bu planların havzadaki ekolojik riskleri çözmeye veya yavaşlatmaya yönelik etkin planlama ve yönetim kararları getiremediğidir. AKAÖ değişim risk modeli kapsamında elde edilen bilgiler sadece yüksek riskli alanları belirtmekle kapmayıp, planlamada öncelikli olarak odaklanılması gereken lokasyonları ilişkileri ortaya koymaktadır, bu açıdan da özellikle de kent-kır geçişlerinde sürdürülebilir planlama kararlarının alınmasında önemli bir araç olabilir.