Görüntüleme (gezinme ile): 4 -- Görüntüleme (arama ile): -- IP: 18.225.31.159 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
The Impact of the Maffezini Decision on the Interpretation of Mfn Clauses in Investment Treaties

Yazarlar
İnci Ataman Figanmeşe

Dergi Adı
Ankara Law Review - ALR

Cilt
Winter 2011, Cilt 8, Sayı 2, ss. 221-237

Anahtar Kelimeler
Arbitration ; Consent to Arbitrate ; Dispute Resolution Mechanism ; Dispute Resolution ; Clause ; Investment Treaty ; Maffezini Decision ; Most Favored Nation Clause ; Plama Decision ; RosInvest Decision ; Siemens Decision ; Waiting Period

Özet
The Maffezini decision is the first decision, in the realm of investment treaty arbitration, which deals with the question of whether the effect of most favored nation (MFN) clauses, embedded in investment treaties, extends to dispute resolution clauses in the same treaties. In the Maffezini case, the ICSID tribunal had to decide whether the investor, who by invoking the MFN clause of the basic treaty to bypass the waiting period which was provided by the same treaty, was to be allowed to do so. The ICSID tribunal’s decision to this question contained a finding which stated that : “dispute settlement arrangements are inextricably related to the protection of foreign investors.” Relying on this finding of the Maffezini tribunal, many investors, who sought access to arbitration, brought cases before arbitral tribunals with the expectation that, although the applicable basic treaty did not provide for arbitration, the MFN clause in the same treaty would enable them to sue the host State before an arbitral tribunal. However, ICSID tribunals have not as of yet inferred consent to arbitration where there was no explicit consent in the basic investment treaty. ICSID tribunals have followed the logic of the finding of the Maffezini case only in cases where investors sought to bypass minor procedural conditions, such as waiting periods for submitting a dispute to arbitration. Yet, in the RosInvest decision, which is a relatively new decision by a Stockholm Chamber of Commerce tribunal, a more favorable dispute resolution clause of a third party treaty was imported to enable the investor to resort to arbitration where the State parties to the basic investment treaty did not expressly consent to arbitration. This decision which already has attracted support, overrides the Maffezini decision, and thus seems to be the vanguard of a new episode in interpreting MFN clauses embedded in investment treaties.

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Bekleme Süresi ; Maffezini Kararı ; RosINvest Kararı ; Plama Kararı ; Siemens Kararı Uyuşmazlık Giderme Mekanizması ; Tahkim ; Tahkim İradesi ; Yatırım Teşvik ve Koruma Sözleşmesi

Özet (Yabancı Dil)
Devletler arasında akdedilmiş bir yatırım teşvik sözleşmesinde yer alan en ziyade müsaadeyi mazhar millet kaydının, aynı sözleşemede yer alan uyuşmazlık çözümüne ilişkin hükümler üzerinde de etkisinin olup olmadığı sorusunun ele alındığı ilk yatırım tahkimi davası, Maffezini davasıdır. Maffezini kararı, yatırım teşvik sözleşmesinde yer alan ‘‘uyuşmazlık çözümüne ilişkin düzenlemelerin yatırımcıların korunması konusu ile ayrılmaz biçimde bağlı olduğu’’, bu nedenle de aynı sözlşemede yer alan en ziyade müsaadeyi mazhar millet kaydının, uyuşmalıkların çözümü hakkındaki düzenlemeleri de kapsadığına ilişkin açık bir ifadeyi içeremiyor olması halinde dahi, bu kaydın etki alanının uyuşmazlık çözümü hakkındaki düzenlemeleri de kapsayacağı yolunda bir ifade içermektedir. Maffezini kararının içerdiği bu ifadeden güç alan birçok yatırımcı, ev sahibi devleti tahkim yoluyla dava edebilecekleri ümidiyle, tâbi oldukları devletle ev sahibi devlet arasındaki yatırım teşvik sözleşmesinin uyuşmazlıkların çözümü için tahkim yolunu öngörmemesine rağmen bu sözleşmelerin içerdiği en ziyade müsaadeyi mazhar millet kaydına istinaden, tahkime başvurdurlar. Ne var ki, bugüne dek ICSID tahkimine konu davaların hiç birinde en ziyade müsaaadeyi mazhar millet kayıtlarına böylesine geniş bir etki tanınmamış olup, sadece tahkime başvurma konusunda öngörülmüş bekleme sürelerinin aşılabilmesi bakımından etki tanınmıştır. Buna mukabil, Stockholm Ticaret Odası Tahkim Merkezi tarafından verilmiş bir karar olan RosINvest kararında, ilgili yatırım teşvik sözleşmesinde tahkim yoluyla çözümüne müsaade edilmemiş olan bir mesele hakkında, aynı sözleşmede yer alan en ziyade müsaadeyi mazhar millet kaydına istinaden, ev sahibi devletin başka bir üçüncü devletle akdetmiş olduğu yatırım sözleşmesinde yer alan ve ilgili mesele hakkında tahkime müracaat olanağı tanıyan hüküm ithal edilmek suretiyle, yatırımcıya, ev sahibi devleti tahkim yoluyla dava etme imkânı tanınmıştır. Böylelikle, Maffezini kararının getirdiği anlayışın da ötesine geçen bir anlayış içeren RosINvest kararı, en ziyade müsaadeyi mazhar millet kayıtlarının geniş bir biçimde yorumlandığının görüleceği yeni bir dönemin habercisi olduğu izlenimini uyandırmaktadır.