Görüntüleme (gezinme ile): 20 -- Görüntüleme (arama ile): -- IP: 18.117.142.128 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Cultural / Creative Industries in Istanbul : Beyoğlu Case

Yazarlar
Fatma Pelin Öztürk Ekdı, Hale Çıracı

Dergi Adı
A | Z ITU Journal of the Faculty of Architecture

Cilt
March 2015, Cilt 12, Sayı 1, ss. 67-82

Anahtar Kelimeler
Cultural and creative industries ; Spatial distribution ; Locational criteria ; Beyoğlu ; Istanbul

Özet
This paper aims to highlight the spatial distribution and locational criteria of cultural and creative industries rising as strategic urban management tools in Istanbul. In the scope of the research, to gain insight into the cultural / creative industries, in-depth analysis was conducted to investigate the locational choices and spatial distribution of such industries. Furthermore, to demonstrate the existing pattern of the cultural / creative sectors in the city, site analysis and extensive interviews were held in Beyoğlu where an agglomeration has existed since the 19th century. The case-study results demonstrate the relationship between place and creative production, and the role of place in the location preferences of these industries. The outcome of the research will contribute to further studies on these industries and will influence the future strategies of Istanbul Greater Municipality and how it develops cultural / creative industries.

Başlık (Yabancı Dil)
İstanbul’da Kültürel / Yaratıcı Endüstriler : Beyoğlu Örneği

Özet (Yabancı Dil)
Kültürel endüstriler, yaratıcı endüstriler, telif hakkı endüstrileri gibi birçok başlık altında sınıflandırılan, bireysel ve entelektüel birikimin ürüne dönüştürülmesine dayalı sektörler günümüzde bir kentsel dönüşüm ve ekonomik gelişim aracı olarak yorumlanmaktadır. Kentsel, ekonomik ve mekânsal yeniden yapılanma süreçleri ile doğrudan ya da dolaylı bağlantılı olan bu sektörlerin önemi görüldükçe, kavramlar üzerine yapılan araştırmalar da artmaktadır. Geçtiğimiz yüzyılın sonlarında imalat sanayine dayalı ekonomilerini bilgiye dayalı ekonomiye dönüştüren toplumlar, küreselleşen dünyada geldikleri aşamada, kültüre ve yaratıcılığa dayalı bir ekonomiye doğru evrimleşmektedirler. Metropoliten alanların üretim, şehirleşme ve ulaşım sistemlerindeki değişimlere bağlı olarak girdikleri iş bölümü ve farklılaşma süreci, artan insan hareketliliği ve bilgi akışı, değişen ekonomik ve sosyal yapı da bu durumu körüklemektedir. Bu sürecin bir sonucu olarak bir yandan yeni kentler kurulurken diğer yandan mevcut kentler fiziksel ve ekonomik problemler ile karşı karşıya kalmakta, ortaya çıkan problemlere çözüm olarak ise yeniden yapılanma politikaları geliştirilmektedir. 1920’lerden 1970’lere kadar süren makineleşme ve gelişen teknoloji 1970’lerden itibaren günümüze kadar değişmiş ve yerini bugünkü enformasyon teknolojisine bırakmıştır. 1970’lerde ve erken 1980’lerde kentler üzerine yapılan araştırmalarda kentlerin post endüstriyel toplumdaki rolü üzerine çeşitli ve şüpheci yaklaşımlar ortaya çıkmakta iken-ulaşım ve iletişim teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak kentlerin tamamen kullanılmaz olacağı gibi-son yıllardaki yaklaşımlar “kentlerin rönesansı ve yeniden keşfi” ile yer değiştirmektedir. Ekonomik yapıda ağırlığın, imalattan hizmetlere kayması, şehirlerin sosyal kompozisyonunu da değiştirmiş, bu değişim kentleri kültürün ve kişisel hizmetlerin merkezine dönüştürmüştür. Metropoliten şehirlerin ekonomisi artık üçüncü sektör olarak tanımlanan, kültürel ve yaratıcı endüstrilerin bir kısmını da kapsayan hizmetler sektörüne dayanmaktadır. Hizmetler sektörü, içerdiği keskin rekabet ortamı sebebi ile oldukça dinamik bir yapıya sahiptir. Küreselleşen dünyada yaratıcılık, yenilikçilik ve buluşçuluğa temellenen, bu nedenle rekabet edilebilirliği en yüksek sektörlerden biri olarak değerlendirilen kültürel ve yaratıcı endüstriler, ekonomiyi ve mekânı yeniden yapılandırmak, sermayeyi, yatırımı ve nitelikli işgücünü çekebilmek için araç olarak kullanılmaktadır. 20. yüzyılla birlikte yaşanan teknolojik gelişmeler ve bilgi toplumuna bağlı olarak, dünya çapında ekonomik sistemlerin yeniden tanımlanması, ülkeler arasındaki ekonomik sınırların ortadan kalkması ve pazar hareketliliğinin hız kazanmasıyla ifadelendirilen küreselleşme süreci ; rekabet kavramına yeni bir boyut kazandırmıştır. Günümüzde kentsel yönetimler ve hükümetler, insanı etkilemek, bilginin ve sermayenin odak noktası olmak için kültür ve yaratıcılık eksenli politikalar geliştirmekte, fonksiyonunu yitirerek eskiyen kentsel mekânın yeniden yapılandırılması amacı ile de kültürel ve yaratıcı sektörler kullanılmaktadır. Kültür endüstrileri ve yaratıcı endüstriler, ekonomik değerini kültürel değerlerinden alan, bireysel yaratıcılığa ve birikime dayalı sembolik ürünlerin üretilmesi, dağıtılması ve tüketilmesi ile ilgilenir. Kültürel / yaratıcı ekonomiler ; görsel sanatlar, performans sanatları, müzik, edebiyat gibi geleneksel kültür ürünlerinin yanı sıra, bilgi teknolojilerine dayalı üretimi, tasarım ve mimarlık gibi yaratıcı yetenek ve beceri isteyen aktiviteleri, tüm bunların çoğaltılması, yayımlanması, dağıtılması, sergilenmesi ve pazarlanmasını da içermektedir. 1970 sonrası kapitalist dünya ekonomisinin içine girdiği kriz, iletişim teknolojilerinin getirdiği olanaklar ile aşılmış, esnek üretim biçimlerine geçiş dünyada yeni bir üretim coğrafyası ortaya çıkarmıştır. Yeniden yapılanan üretim süreçleri doğrultusunda sanayisizleşen batı ülkelerinde sanayi kentleri, ekonomik ve çevresel problemler, nüfus ve istihdam kayıpları yaşamışlardır. Kentlerin ekonomilerini ve imajlarını yeniden canlandırma çabası içinde geliştirdikleri çeşitli stratejiler içerisinde kültür eksenli projeler de önemli bir yer tutmaktadır. Bu sektörlerin son yıllarda bu kadar popüler bir hal almasının sebebi ise gelişmiş ülkelerde yükselen eğitim seviyeleri, ağır sanayinin deniz aşırı ülkelere taşınması, mekânsal ve ekonomik yeniden yapılanma-canlanma ihtiyacıdır. Kültürel / yaratıcı endüstriler ; kentleri sermaye için çekici hale getirmekte, istihdam yaratmakta, uluslar arası imajı güçlendirmekte, aynı zamanda kentte yaratıcılığı besleyen bir ortam yaratmaktadır. Günümüzde bireysel yaratıcılığa dayalı üretim biçimlerinin gelişmesi kültürel / yaratıcı endüstrilerinin de kentlerde gelişimini tetiklemektedir. Bu endüstriler doğrudan ekonomik fayda sağlarken, yaşam kalitesini arttırmakta, kimlik oluşumunu sağlayarak kent imajını güçlendirmekte, kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunmakta, kent ve kentli arasında ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler kurmaktadırlar. Çalışmanın amacı ve kapsamı : Son donem de İstanbul kent planlama stratejilerinde de yerini alan kültürel / yaratıcı endüstriler bu çalışmanın araştırma konusunu oluşturmaktadır. Tez çalışması, film, mimarlık, fotoğrafçılık ve reklamcılık firmalarının Beyoğlu ilçesindeki yer seçimi kriterlerinin tespitini amaçlanmaktadır. Anahtar kavramlar : Kuramsal çerçevede, çalışmanın temelini oluşturan Kültür, Popüler Kültür, Kitle Kültürü, Yaratıcılık, Kültürel endüstriler ve Yaratıcı endüstriler kavramları irdelenmiş, sosyal ve ekonomik boyutlarda farklılaşan ülkelerde kültürel / yaratıcı endüstrilerin yer seçimi ölçütleri, mekânsal dağılımları, kentsel yönetimlerin ve hükümetlerin sözü edilen sektörler üzerine geliştirdiği politikalar incelenmiş, kentsel ekonomik ve mekânsal dönüşüm süreçleri ile ilişkilerinin tespitine çalışılmıştır. Sektörler içindeki çeşitliliğin görülebilmesi amacı ile hükümetler ve yerel yönetimler tarafından kullanılan sınıflandırmalar da karşılaştırılmıştır. Çeşitli ülkelerdeki sektorel davranışların incelenmesi ; kullanımı ve içeriği ülkeden ülkeye değişkenlik gösteren bu kavramların kentsel politika boyutu ile ele alınması, kültürel ve yaratıcı endüstriler arasındaki benzerliklerin ve farklılıkların tespit edilmesini amaçlamaktadır. İstanbul örneği ve stratejik yaklaşımlar : İstanbul’da “kültür üçgeni” olarak tanımlanan alanda kümelenme eğilimi gösteren endüstrilerin, mevcut mekânsal dağılımları incelenmiş olup, tez kapsamında “kültürel / yaratıcı endüstriler” olarak kullanılan sektörlerin İstanbul kent planlama çalışmalarındaki yeri ve önemi 1 / 100.000 Çevre Düzeni Planı araştırma ve sentez raporları üzerinden değerlendirilmiştir. Planlama çalışmaları kapsamında kent için ekonomik, mekânsal ve sosyal önem taşıyan sektörler için belirlenen gelişme alanları ve temel stratejiler, farklı ülkelerdeki kentsel politikalara ve yer seçim kriterlerine referansla değerlendirilmiştir. Sonuçlar ve değerlendirme : Kent mekânında yığılmalar ve kümelenmeler oluşturan kültürel / yaratıcı endüstrilerin 19. yüzyıldan itibaren yer seçmeye başladığı Beyoğlu ilçesi, yaratıcı is kolları için büyük önem taşımaktadır. Alan çalışması kapsamında ilçede yer seçmiş olan film şirketleri, mimarlık ofisleri, fotoğraf ve reklam ajanslarını içeren ve sektörlerde yönetici veya profesyonel olarak çalışan 28 kişi ile görüşmeler yapılmıştır. Alan çalışması sonucunda, yer seçiminde etkili olan faktörler, kent merkezinde bulunma sebepleri, mekanın yaratıcı üretim üzerindeki etkileri belirlenmiştir. Yer seçiminde erişilebilirlik, yaratıcı is gücü, altyapı olanakları, tarihi doku gibi kriterlerin öne çıktığı görülmüş olup, İstanbul için stratejik önem taşıyan kültürel / yaratıcı endüstrilerin gelişimi için mekânsal, sosyal ve ekonomik stratejilerin belirlenmesine yardımcı olacak hususlar üzerinde durulmuştur. Sektörlerin sürdürülebilirlik, kentsel ekonomik ve mekansal yeniden yapılanma ile ilişkileri üzerinde durulmuş, yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen önemli verilerle birlikte ortaya çıkan sorular değerlendirilmiştir.