Görüntüleme (gezinme ile): 7 -- Görüntüleme (arama ile): -- IP: 3.141.30.162 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Post-Disaster Shelter Design and CPoDS

Yazarlar
Belinda Torus, Sinan Mert Şener

Dergi Adı
A | Z ITU Journal of the Faculty of Architecture

Cilt
March 2015, Cilt 12, Sayı 1, ss. 269-282

Anahtar Kelimeler
Post-disaster shelter ; Temporary shelter unit ; Digital design ; Generative system ; Container

Özet
Post-disaster management and reconstruction are complex processes which have many phases and actors working in order to recover the damage. Sheltering is one of the many problems in post-disaster management. Disasters leave tens of thousands homeless each year in need of rapid solutions for mass-housing or sheltering. In Turkey, earthquakes occur frequently and cause heavy damage in settlements. Preparedness for these earthquakes and ability of rapid recovery play crucial roles in order to minimize the damage. Lessons learnt from previous experiences such as Kocaeli and Van earthquakes in Turkey in 1999 and 2011 respectively are valuable. Post-disaster shelter with a variety of features to meet the needs of the survivors is designed. In the need of very large numbers of shelters, the accumulation of ideas and projects produced create a valuable library both in unit and neighborhood scale. Different projects used different criteria in order to design these shelters. All these criteria are taken into consideration and evaluated and with previous earthquake experiences a set of criteria is selected. The projects produced in ITU’s graduate program are assessed according to the selected criteria, producing alternative houses for different user-household scenarios and formation of the modules. CPoDS (Container Post-Disaster Shelters) is also detailed which is a tool to generate temporary shelters with containers. The generation is made by a productive system which produces alternatives for different communities.

Başlık (Yabancı Dil)
Afet Sonrası Barınak Tasarımı ve CPoDS

Özet (Yabancı Dil)
Afet yönetimi ve afet sonrasında yeniden yapılanma süreci karmaşık, çok aşamalı ve her aşamasında birçok aktörün yer aldığı, pek çok kaynak ve uzmanlık isteyen bir süreçtir. Barınma, afet sonrası yönetimindeki birçok sorundan biridir. Afetlerden çok sayıda kişi aynı anda etkilendikleri için, ihtiyaca cevap verebilecek miktarda geçici barınak çözümlerinin ve uygulamalarının hızlıca üretilmesi gerekmektedir. Türkiye’de ciddi hasarlar meydana getiren depremler sıkça gerçekleşmektedir. Bu depremlere hazırlıklı olunması ve afet sonrası için gerekli olan ön çalışmaların yapılması depremin zararını azaltabilmektedir. Ayrıca rehabilitasyon ve yeniden yapılanma sürecini hızlı ve doğru bir şekilde planlamak da depremzedelerin ihtiyaçlarını hızla çözerek, afetin etkisinin azalmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye’de 1999 yılında gerçekleşen Kocaeli ve 2011 yılında gerçekleşen Van depreminden öğrenilen bilgiler çok değerlidir. Bu bilgiler deprem sonrası geçici barınak üretimi için çeşitli girdiler vermektedir. Geçici barınakların, ihtiyaç halinde bir seneye kadar barınma ihtiyacını karşılayacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla hızlı uygulamanın yanı sıra, barınakların depremzedelerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olması gerekmektedir. Depremzedelerin tüm günlerini barınaklarda geçirecekleri göz önünde tutularak, günlük aktivitelere yemek pişirme, uyuma, hijyen vs. gibi ihtiyaçlara cevap verebilmelidir. Depremzedeleri çevre ve iklim koşullarından korunmanın yanı sıra, depremzedelerin mahremiyetinin korunması, kişisel emniyet ve güvenliğinin sağlanması gerekmektedir [3] . 2002 JICA ve IMM raporuna göre İstanbul’u etkileyecek olası bir depremde iki farklı senaryoya göre 51000 ve 59000 konut ihtiyacı olacağı öngörülmektedir. Bu ve benzeri senaryolara hızlı ve etkin bir şekilde cevap verebilmek için öncelikle iyi bir planlama ve hazırlık süreci gerekmektedir. Barınak ölçeğinde ise, ihtiyaç halinde binlerce barınağın hızlı bir şekilde tasarlanması ve üretilmesi gerekmektedir. Bu yazıda barınaklar üzerine yapılan çeşitli çalışmalar ve örneklerden kriterler belirlemiştir. Bu kriterler ; barınağın yaşanabilir olması (psikolojik, fiziksel, kültürel ve çevresel etkilere cevap verebilmesi), fizibilitesi (uygulamanın tekli ve komşuluk ölçeğinde maddiyat ve zaman kullanımı açısından uygulanabilir olması), sürdürülebilirlik (geri dönüşüm, tekrar kullanılabilirlik, çevreye zarar vermeden sökülüp takılabilmesi), esneklik, hızlı ve toplu uygulanabilmesi, hafiflik ve farklı malzeme kullanımı şeklinde tanımlanabilmektedir. Ayrıca hem birim ölçeğinde hem de komşuluk ölçeğinde çeşitli hane halklarının ihtiyaçlarına cevap verebilecek, farklı uygulamaların tasarlanması da önemli kriterlerden biridir. İTÜ’de yürütülen Sayısal Tasarım Stüdyosu’nda, 2005 yılından beri barınak tasarımı üzerine çalışılmaktadır. Bu çalışmaların oluşturduğu kütüphaneden örnekler seçilerek, yukarıda belirtilen kriterlere göre değerlendirilmiş ve son olarak da barınak uygulamalarında sıkla kullanılan konteynırlar ele alınmıştır. Aynı derste üretilen ve daha sonra geliştirilmeye devam eden PoDS (Container Post-Disaster Shelters-Konteynır Afet Sonrası Barınakları) projesi de detaylı olarak açıklanmaktadır. Bu projenin detaylandırılmasının en önemli nedeni ise ilk defa barınaklar için bilgisayar ortamında alternatiflerin üretilmesidir. CPoDS, konteynırları temel birim olarak kullanarak üretken bir algoritmayla farklı kullanıcı ihtiyaçlarına göre varyasyonlar türeten araçtır. İki farklı boyuttaki konteynırlar temel elemanlar olarak kullanılmakta ; alan, kat sayısı, doluluk-boşluk oranı ve nüfus gibi kontrollerle üretim gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla afet sonrasındaki sayı belirsizliğine karşı böyle bir üretken sistemin kullanılması CPoDS’un avantajlı noktasıdır. Ayrıca, çeşitli parametreler oluşturulan senaryoların da CPoDS veya bu tarzda üretken bir sisteme dahil edilmesi, projenin ihtiyaçlara göre geliştirilebilir olması da önemlidir. Sonuç olarak, her koşula ve kritere tam olarak cevap verebilecek, ucuz, hızlı ve seri üretime uygun bir barınaktan söz etmek mümkün değildir. Bu açıdan bakıldığında bir deprem ülkesi olarak özellikle deprem sonrasındaki ihtiyaçlara cevap verebilecek özelliklerde olan yaratıcı barınak tasarımlarının olduğu bir kütüphaneye sahip olmak ve ihtiyaç halinde bu kütüphaneden yararlanmak hazırlık sürecinde daha etkin sonuçlar alınmasını desteklemektedir.